Metin Lokumcu davası 8. kez ertelendi: ‘Emir geldi, gaz kullandık’
TRABZON– 31 Mayıs 2011’de Hopa ilçesinde AK Parti mitingi öncesi polisin sıktığı biber gazından etkilenen Metin Lokumcu’nun ölümüne ilişkin 13 polis memurunun yargılandığı davanın Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 8. duruşması Artvin’in, bugün gerçekleştirildi.
Toplamda 10’uncu kez görülen duruşmaya Metin Lokumcu’nun ailesi, arkadaşları ve vatandaşlar katıldı.
Duruşma, olay tutanağına imza atan polislerin dinlenmesi ile başladı. Duruşmaya, davada adı geçen polis memurlarından tanık Gökmen Çam dışında SEGBİS sistemi ile katıldı. Çam, olayların olduğu gün miting alanının giriş kapılarından birinde görev başında olduğunu, meydana yapılan müdahale sırasında protestoculara uzaktan gaz verildiğini gördüğünü söyledi.
‘GÖREVLİLER TARAFINDAN GAZ DUYDUĞUMU HİSSEDİYORUM’
Hopa olaylarının yaşandığı tarihte Emniyette çalışan tanık Serkan Bağcı, olay tutanağındaki sözlerini ve imzasını kabul etti. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın savunmasından kendisinin sorumlu olduğunu belirten Bağcı, “Korumaları miting alanına getirdim. Başbakan geldikten sonra beni bıraktılar. Olayın başlamasından sonra üzerime biber gazı sıkıldı. , Durumum ağırlaşıp hastaneye gittim” 1 Mayıs olaylarında biber gazına maruz kaldım. Rastgele bir hastalığım yok” dedi.
‘BİZE GAZ KULLANABİLECEĞİMİZ SÖYLENDİ’
Olayların yaşandığı tarihte Artvin Çevik Kuvvetler Şube Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Hayrullah Teberci de SEGBİS bağlantısı aracılığıyla duruşmaya katıldı. Kendilerine meşru müdafaa için gaz kullanma talimatı verildiğini belirten Teberci, “İşler kontrolden çıktı. Taşlar, sopalar atıldı. Ölen kişiyi tanımıyorum. Asılan pankartı gördüm. Görev başındaydım” dedi. çevik kuvvet polisi. Saldırdığımızda bize gaz kullanabileceğimiz söylendi. Gaz kullanma talimatını verdim, zamanı hatırlamıyorum” dedi.
‘GAZ TALİMATINI THYFUN VARDARLI VERDİ’
Lokumcu’nun avukatı Nagihan Bulduk, tanık Teberci’ye İçişleri Bakanlığı Mülki Müfettişler raporunda gaz kullanımına ilişkin verdiği ifadelerdeki çelişkileri sordu. Rapordaki şartları kabul eden Teberci, “Olay günü gaz kullandım. Gaz kullanım sertifikam var. Sanırım el bombası kullandım. Telsiz üzerinden gaz kullanabileceğimiz söylendi. Üst körü kullanmadık. Kaç tane biber gazı kullanıldığını hatırlamıyorum. Gaz bombalarından birini fırlatırken elimde patladı. Tam fırlatmak üzereyken taş parçası gelince dikkatim dağıldı ve iğneyi çektiğimi unuttum. Gaz emrini dönemin İl Emniyet Müdür Yardımcısı Tayfun Vardarlı verdi” dedi.
Tanık polis memuru Siraç Kesici, olay tarihinde Artvin İl Emniyet Müdürlüğü’nde bölge trafik müdürü olarak görev yaptığını belirterek, dönemin başbakanı Erdoğan’ın görüşmesi için trafik önlemi aldıklarını söyledi. Duruşmaya SEGBİS ile katılan Kesici, “Başbakan Hopa’ya geldiğinde güzergâhta tedbir alarak gelişini sağladık. Miting ve meydan alanının dışında konvoyun önünde bekledim. Konvoy hareket etmek üzereydi, protestoculardan ağır bir şekilde taş atıldığını gördüm.”
Tanık polislerden Sefa Çolak, olay günü mitingde görev başında olduğunu belirterek, “Taşlama olaylarının başlamasının ardından müdahale başlatıldı. Eylemciler gazlı saldırıya uğrayacakları konusunda uyarıldı. ve dışarı çıkmaları için uyarıldılar ama vatandaşlar uymadı, buna şahit oldum. Gazla müdahale etmek gerekti.”
Polis memuru Ferda Yılmaz, “Cumhurbaşkanımızın otobüsüne kadar eşlik ettik. Miting alanında konuşurken dönüş yolundaydık. Taş atıldığını hatırlıyorum, eskort aracımızın camında taş vardı. Dikiz aynasından bir polisin otobüsten düştüğünü gördüğümü hatırlıyorum” dedi.
‘METİN HOCA ÇOCUKLARI OLAYDAN KORUMAYA ÇALIŞTI’
Hopa olaylarının yaşandığı tarihte Artvin İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü olduğunu söyleyen Serkan Demirçelik’in notlarına dayanarak ifade verme talebi hakim tarafından reddedildi. Karadeniz Sahil Yolu üzerinde oluşturulan tampon bölgede görevde bulunduğunu belirten Demirçelik, şu ifadeleri kullandı: “Polis müdahalesi öncesi vatandaşlara uyarı anonsu yapıldı. Ezilenlerin Sosyalist Partisi’nin (ESP) basın açıklamasının ardından tasfiye edilmesi gereken küme dağılmadı. Protestoculara, hastalığı olanların ayrılıp müdahale edeceği anonsları yapıldı. Metin hoca da cemaatteydi. Taşlar atılmaya başlandı, savaş çıkacaktı. Taşların ve gazların atılmaya başlaması üzerine Metin hoca araya girerek çocukları çıkarmaya çalıştı. Fatih Ünlü, kalabalığa üç kez ‘kalp ve astım hastalarının uzak durması gerektiğini’ duyurdu.”
“OLAY 2 DAKİKA İÇİNDE OLDU”
Polise kalabalığa müdahale emrini kimin verdiğini bilmediğini öne süren Demirçelik, “Müdahale emriyle ilgili telsizi duymadım. Züppe veya biber gazıyla kalabalığa müdahale etmedim. Gördüm. üst geçidin altında kalan merhum, elinde limon vardı, yüzünü yıkıyordu, gazdan etkilenmişti, o sırada Hopa’daydı, kaçakçılık şubesinde görevli 2 polisle konuşuyordu. , “Neden gaz kullandınız?” Sulu ve gazlı müdahale önümde hızla oldu, gördüm.Sulu, taşlı ve gazlı müdahale 2 dakikada gerçekleşti.
‘AMBULANSA GİRDİK, GÖĞÜS AĞRISI VAR’
Hopa olaylarının olduğu gün Hopa Devlet Hastanesi’nde 112 görevlisi olarak görev yaptığını söyleyen Gülseren Çerioğlu, olay yerine ambulansla görevli olarak gittiğini söyledi. Lokumcu için durduklarında bizi yaya olarak araca götürdüklerini kaydeden Çerioğlu, “Göğsünde ağrı olduğunu söyledi. Hopa Devlet Hastanesine götürdük. Bilinci yerinde, yürüyebiliyor, konuşabiliyor. Biz de düşündük.” kalp rahatsızlığını giderdik ve hızla hastaneye sevk ettik.Hastaya ilaç verdiğimizi hatırlıyoruz.”
İlk ifadesinde Lokumcu’nun iki kez enfarktüs geçirdiğine dair ifadelerinde çelişkiler olup olmadığı sorulduğunda, ikinci ifadesinde Çerioğlu, “İlk ifademde ne diyorsam doğrudur. Göğüs ağrısı olan bir hastaya ‘göğüs ağrısı var’ diyemem. göğüs ağrısı olduğunu söylemiyor.ilk ifademi teyit ederim.’Olay neden olmuş olabilir,hastanın maruz kaldığı şey’ gibi çıkarımlar yapmaya çalışıyoruz ama asla kesin bir şey söyleyecek otorite olamam.Sigara daha riskli geçmişte kalp rahatsızlığı olan kişiler için yorum olarak söyledim.raporda tespit ettim.
İlacı verdiğimizde ilk uyaranlara net tepki verdi. Soruları mantıklı bir beyefendi tavrıyla yanıtladı. Ambulansa gaz bombası atma, ambulansın içine girme olayı olmadı. Hastayı veya bizi tehdit edecek bir ortam yoktu. Gaz dışında birçok farklı hastaya müdahale ettik. Bir görevli keskin bir cisimle yaralanmıştır. Şiddetli göğüs ağrısı olan hastaya ‘Ecopirin’ ilacı verilebilir. Hastanın şuuruna ve EKG bulgularına bağlıdır. İlk ifademde kalp krizi geçirdiğini belirttiysem doğrudur ama yıllar sonra ikinci sözümü söylediğimde ilk ifadem bana hatırlatılmadığı için yanlış beyanda bulunmamak adına bir şey belirtmedim. ifade.”
‘GAZ VE SU İLE YERE DÜŞÜYORUM’
Gösterilere katılan tanık Ali Dilek Özgenç, “Gaz ve su yedikten sonra yere düştüm. Karımı bile koruyamadım. Olayların yatışmasının ardından aynı yaştaki grup arkadaşları bir araya gelerek olayı uzaklaştırmaya çalıştı. Aksine güvenlik güçleri gelip abartılı bir şekilde müdahale etti.”
Tanık ifadelerinin ardından söz alan Metin Lokumcu’nun ablası Ayşe Bekar, “Kardeşimin sağlığıyla ilgili asılsız beyanlardan dolayı çok üzüldük. Ne ameliyat oldu ne de hastaneye kaldırıldı. Hiçbirini kabul etmiyoruz” dedi.
Tanık ve avukatların ifadelerinin ardından mahkeme heyeti, tarafların avukatlarının olay yerinde keşif yapılması yönündeki taleplerini reddederek, duruşmaya katılmayan diğer tanıkların dinlenmesine karar verdi. Heyet, duruşmayı 26 Ekim’e erteledi.
AVUKAT BULDUK: ADALET ARAYIŞIMIZ DEVAM EDECEK
Duruşmanın sona ermesinin ardından Metin Lokumcu’nun avukatı Nagihan Bulduk adliye önünde ifade verdi. Lokumcu’nun vefatının üzerinden 11 yıl 11 ay geçtiğini belirten Bulduk, “6 gün sonra Metin hocanın vefatının 12. yılı dolacak ve biz hala faillerin yargılanması için Trabzon’a geliyoruz. Bugün polis geliyor. imza tutanağındaki görevliler ve tanıklarımız dinlendi, dinlenmeye devam edecekler. polisler var. Daha önceki duruşmalarda olduğu gibi Hopa’da arama ve gaz yoğunluğuna ilişkin bilirkişi raporu talebimiz reddedildi. Metin Hoca için adalet aramaya devam edeceğiz. Trabzon Adliyesi’ne bekliyoruz” dedi.
NE OLDU?
Dönemin Başbakanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri için 31 Mayıs’ta Artvin’in Hopa ilçesine gitti. Erdoğan’ın mitingi öncesi ilçe meydanında toplanan Hopalılar, bölgeye kurulan HES’lerle ilgili basın açıklaması yaptı. İlçede miting için çevre illerden gelen çevik kuvvet polisleri basın açıklamasına göz yaşartıcı gazla müdahale etti. Polisin müdahalesi sırasında kullanılan biber gazından etkilenen emekli öğretmen Metin Lokumcu kaldırıldığı Hopa Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Lokumcu’nun ölümünün ardından ülkenin farklı şehirlerinde protestolar düzenlendi, yüzlerce kişi gözaltına alındı ve yargılandı. Dava güvenlik nedeniyle Trabzon’a taşındı.