Hacı Bişkin – Armağan Kabakli
ADANA – Havalimanına iner inmez deprem felaketinin verdiği tedirginlik kendini hissettiriyor. Şakirpaşa Havalimanı’nda bekleyen helikopterler, çevre illere yardım götürmek için bekliyor. Yardımda tampon görevi gördü. Bu nedenle Maraş, Hatay, Adıyaman’a gitmek isteyenlerin ilk durağı Adana oluyor.
Uçaktan iner inmez şehir merkezine hareket ediyoruz. Burada bizi karşılayan Adanalı bir kişi deprem sonrası Adana’yı şöyle anlatıyor: “Burada depremin etkisinin az olması büyük bir nimet. En azından bölgeye yardım ulaştırılmasında Adana büyük rol oynuyor. Ama alamıyoruz. eve de gir.”
TAÇ TAVANLI ARAÇ…
Bu sohbet devam ederken depremde ağır hasar gören Hatay ile ilgili ’31 plakalı’ bir araç görüyoruz. Hareket halindeki aracın tavanı çökmüş ve bir yere yetişmeye çalışıyor. Yanımızdaki Adanalı adam aldırmıyor: “Bunun gibi çok araç görüyorsun. Muhtemelen sanayiye gidiyor…”
‘BU CADDE OLASI BİR DEPREMİ İYİLEŞTİRMEYECEK… ŞEHİR PARLİSELLENECEK’
Saydam Caddesi’ne giriyoruz. Bu cadde Adanalılar için büyük önem taşımaktadır. Olası bir depremde bu cadde Adana’nın kuzeyinden güneyine göç edenler için tampon görevi görüyor. Söz konusu cadde çift yönlü trafiğe açık olup sağda solda eski yapılar ayaktadır. Bir esnaf, “Deprem olursa ve gördüğünüz binalar yıkılırsa buradan araç geçemez. Çünkü binaların enkazı doğrudan yolu kapatıyor. Bu cadde olası bir depremi taşımaz. Şehir felç olur” dedi. …”
‘KONUŞURKEN BİLE Tüylerim diken diken oluyor…’
Bu sohbetin ardından Adana Büyükşehir Belediyesi’ne geçiyoruz. Kapıda belediye görevlileri karşılıyor bizi. Hemen hemen bütün memurlar Hatay ve Maraş konuşur. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın gazeteci ve basın danışmanı Utku Sağılır ile sohbet ediyoruz. O da depremin ilk günlerinde Hatay’a gitti. “Hayatımda hiç görmediğim şeyler gördüm. Depremzedeler, erkekler ve kadınlar bir enkazda bekliyorlardı. Taşa dönüşmüş gibiydiler. Anlatırken bile tüylerim diken diken oluyor…”
ERDOĞAN KONUŞTUĞUNDA KARALAR: HAH BÖYLE KONUŞ
Ardından Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile görüşüyoruz. Bizden telefon görüşmesini bitirmemiz için beş dakika istiyor ve ardından bir telefon geliyor: Çadır istiyoruz!
Karalar, çadırı isteyen kişinin bilgisini aldıktan sonra “Tamam kızım. Çadır göndereceğiz” deyip telefonu kapatıyor.
* Zeydan Karalar ile ‘Adana depremi’ konulu söyleşimiz yarın.
